Hayırlı Ramazanlar. Ramazanın dördüncü beşinci ve altıncı günlerini işte geçirdim. Açıkcası abonelik hizmeti veren bir kurumda çalıştığım için halk ile temasın çok olduğu bir alanda çalışıyorum. Neyseki benim bölgem ve birimim diğer bölge birimlere göre daha rahat. Fakat sıkıcı olmaya başladı. Günlük gelen insan sayısı azaldı. Bir yandan da ofisdeki kişi sayısı azaldığı için daha da sıkıcı bir hale geldi. Yani gün boyu boş boş oturmaktansa kitap okumaya karar verdim. Şu an da İskender Pala'nın Mihmandar romanını okumaktayım. İnşallah yalnış birşeyler yapmıyorumdur.
Bir yandan da Meal hatmime başlamıştım. Bakara Suresinin Mealini okumuş bulundum. Kuran-ı Kerimin en uzun suresi olduğu için içinde bahsettiği konularda gayet geniş. Özellikle surenin ilk 5 ayeti, Ayetel Kürsi olarak bildiğimiz ayet ve Amenarrasulü olarak okuduğumuz son iki ayeti çok önemli. Fikrimce bu ayetlerin herkes tarafından bilinmesi gerektiğini düşünüyorum. İlk beş ayette bir mümin veya müslümanın davaranışları üzerinde duruyor. Ayetel Kürsi ayetinde ise adını ayet için de geçen şu ifadeden alıyor:
" O’nun kürsüsü gökleri ve yeri içine alır, onları koruyup gözetmek kendisine zor gelmez. O, yücedir, büyüktür."
Bu ifade aynı zamanda ontolojik ve kozmolojik içeriğe sahip. Felsefe, Din Felsefesi, Teoloji gibi alanlarla ilgilenen kimselerin bu ayeti bence çok iyi bilmesi gerekiyor. Ben henüz okumasamda bu ayet hakkında Farabi, İbn Sina ve Gazali ne demiş? İlk fırsatta öğreneceğim.
Amenerrasulü olarak geçen son iki ayetin ilkinde ise imanın şartları yer alırken, son ayetinde ise güzel bir dua ile bizi karşılıyor...
" Allah bir kimseyi ancak gücünün yettiği şeyle yükümlü kılar. Onun kazandığı iyilik kendi yararına, kötülük de kendi zararınadır. (Şöyle diyerek dua ediniz): "Ey Rabbimiz! Unutur, ya da yanılırsak bizi sorumlu tutma! Ey Rabbimiz! Bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme. Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği şeyleri yükleme! Bizi affet, bizi bağışla, bize acı! Sen bizim Mevlâmızsın. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et."
Evet şimdi gelelim izlediğim diziye...
Dark 1. sezon ile karşınızdayım. Evet ne diyeceğimi bilmiyorum. Ama bu dizi gerçekten bir garip diyebilirim. İnsanı her 5 dakikasında bir zihninin anlamaya çalıştığı bir duruma sokan bir dizi.
Diziyi anlamak gerçekten zor. Biraz fizik bilmek şart. Paralel Evrenler, Solucan Delikleri, Higs bozonu. gibi
Konusu:
2019 yılında kasabalı bir oğlanın kaybolması, tuhaf ve trafik bir geçmişe sahip olan küçük alman kasabası Winden'ın sakinleri arasında korkuya neden olur.
Şöyle bir fragmanını da koyayım.
Dizinin intorusunu da çok beğendim. Müziği harika....
Şimdi baştan söyleyeyim. Dizi gerçekten adıyla müsammaha bir dizi. Tam anlamıyla karanlık bir dizi. Alman insanının soğukkanlılığını bize çok güzel yansıttığını düşünüyorum.
Dizi hakkında daha uzun yazmayı isterim ama spoiler da vermek istemiyorum. Diziye puanım 10 üzerinden 8 o da aile kurumunu çok ciddiye almadıkları için. Ama onun dışında her anlamıyla iyi bir dizi. Size sadece şunu diyeyim.
33 yıl öncesine gidip, anne ve babanızın nasıl insanlar olduğunu görmek yada bir 66 yıl öncesinde dedelerinizin gençliğine tanıklık etmek nasıl bir his olabilir?
Yine de şuraya bir soy ağacı koyayım da ne olur ne olmaz.
Evet yazımı fazla uzatmak istemiyorum. Aslında yazasım baya var da çok uzun olacak. Dizinin ilk sezonunu izlediyseniz yorumlarda tartışalım. :)