14 Ocak 2016 Perşembe

Susanna Tamaro - Yüreğinin Götürdüğü Yere Git

Yazarın Adı: Susanna Tamaro
Eser Adı: Yüreğinin Götürdüğü Yere Git
Eserin Orjinal Adı: Va' dove ti porta il cuore
Yayın Evi: Can Yatınları
Tür: Roman
Çevirmen: Eren Cendey
Basım: 2000
66.Baskı







   Merhabalar,


    Bu gün de farklı bir kitabı tanıtmak üzere karşınızdayım. Evet bu kitapta bir kaç dakika öncesine kadar yalnız bir kitaptı. Yılların yalnızı.Ben eve getirdiğim günü dahi hatırlamıyordum. Fakat hatırladığım önemli bir husus vardı. Bu kitabı okumayı sürekli ertelemiştim. O ise 16 yaşına girmişti. Düşünsenize 200 yılında basılmış. Eski kitapları okumak hoş oluyor. Çünkü sararan eski sayfalar size bu kitabın geçmişten kalan mirasları olduğunu hissettim.

   16 yaşına giren bu kitabı bir genç arkadaş olarak karşıladım. Ancak içinde kocaman bir yüreği olan, görmüş geçirmiş ve sevimli mi sevimli bir yaşlı kadın çıktı. Anneannelerimizin ve babaannelerimizin İtalyan versiyonu diyebilirim. Gerçi ilk kez bir İtalyan yazarın kitabını  okuyorum.
 
    Kitapta anlatılan aslında bir olay ve ya durum değil. Yaşlı bir kadının bana göre hayırsız torununa verdiği tavsiyeler ve kadının kendi hayatını anlatmasını konu alıyor. Bunları ise mektuplar şeklinde anlattığı için kitabı roman türünde satmalarına anlam veremedim. Neyse ben buna karışmayayım.Sonuçta edebiyat okuyanlar daha iyi bilirler.

Kitabın içinde o kadar güzel söz var ki anlatamam. Her bir söz hakkında saatlerce konuşmayı çok isterdim. Burada sizinle bir kaç tanesini paylaşmakla yetiniyorum. Ne olur beni affedin.İşte bir kaç yağmur tozu:

Derinlerde bir yerde isyan etmeyi sürdürüyordum, bir yanım kendim olmayı sürdürmek istiyordu, öteki yanımsa sevilebilmek için dünyanın gerektirdiği kurallara uyum sağlamak istiyordu. Ne zor bir savaş!

Ölüler yokluklarıyla değil, daha çok -onlar ve bizler arasında- söylenemeyenler yüzünden acı verirler.

Ne yazık ki, çocukluğu bir körlük, bir yoksunluk olarak algılamaya, içinde fazlasıyla zenginlik barındıran bir şey olduğunu görmezden gelmeye alışmışız.

En büyük, en mutlak aşklar bile, araya uzaklık girince kuşkulara neden oluyorlar.


Kendi kendime diyordum ki, zarar ziyan görmeden ergenlik yaşayanlar hiçbir zaman gerçekten büyük insan olamazlar.
Uzun zamandır yaşamayı bırakmış bir insanın sesiydi bu.

Tuhaf görünebilir, ama en derin mutluluk, en korkunç mutsuzluk gibi beraberinde zıt bir arzuyu getirebilir.

Neşe, evet, en çok özlediğim şey bu olmuştur. Sonraları mutlu oldum, ama mutluluk neşenin yanında güneşin yanında bir elektrik lambası gibidir. Mutluluğun hep bir nesnesi vardır, bir şeyler yüzünden mutlu olunur, varlığı dışardan bir olaya bağımlıdır. Oysa neşenin nesnesi yoktur. Belirgin olmayan bir nedenle sarar seni, varlığı güneşe benzer, kendi yüreğinin ısısıyla yakar.

Anlayışın sessizliğe gereksinmesi vardır.

Çağdaş insanın bütün alışkanlıkları arasında, günlük gazeteleri okuması en kötü alışkanlık olarak sayılabilir, derdi. Sabah, ruhun en açık olduğu anda, gazeteler bir önceki gün dünyada yaşanmış olan bütün kötülükleri insana akıtırlar. Ama zamanında ondan kurtulmak için gazete okumamak yetiyordu. Bugün artık bu mümkün değil; radyo ve televizyon var, bunları bir an için açman bütün kötülüklerin içine doluşması için yetiyor.

Kim bilir neden en basit gerçeklikler, anlaması en zor olandır


İnsanın kendi iç dünyasına bakmak istemediği zaman bahaneler bulması dünyanın en kolay şeyidir. Dıştan bir suçlu her zaman vardır. Suçun -ya da daha iyisi sorumluluğun- yalnızca bize ait olduğunu kabullenmek çok cesaret ister. Gene de sana söylemiş olduğum gibi, ilerleyebilmek için tek yol budur.

Sevgili arkadaşlarım, Sizinle  bu ay paylaştığım 6. Kitap  oluyor. Bu ay daha çok kitap okumak isterdim. Dün okul dönemim bitti ama benim bir de 2. Üniversitem var kitap okuma hızımı düşürmem gerekiyor. Yoksa en zevk aldığım hobim kitap okumaktır. :( Kitap okurken bir sınır koymak bana göre değil ama mecbur olmak beni üzüyor. :( Sadece paylaşmak istedim.Teşekkürler..

7 yorum:

  1. Tam yaşında okumuşsun Yüreğinin Götürdüğü Yere Git'i. Sana geleceğine dair ilham vermesini diliyorum. Çok sevdiğim bir kitaptır. Ayrıca edebiyat mezunu biri olarak yazmak istedim, "mektup-roman" diye bir tür mevcut ve bu roman da o türe giriyor. Tanıtım için teşekkür ederim, alıntılar da her zamanki gibi keyif verdi. Eline sağlık.

    YanıtlaSil
  2. Bende çok sevdim. Bilgilendirme ve bu güzel yorum için teşekkür ederim :)

    YanıtlaSil
  3. Bende çok severim bu kitabı :) blogunuzu yeni keşfettim ve takibe aldım bende beklerim sevgiler

    YanıtlaSil
  4. Bu kitap bir başyapıt. Çok güzel yorumlamissin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim yorum için teşekkürler :)

      Sil
    2. Teşekkür ederim yorum için teşekkürler :)

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...