Kuyucaklı Yusuf, Sabahattin Ali’nin Türk Edebiyatın’a Kazandırdığı nadide bir eser olarak nitelendiriyor. Kitabimizin ilk cümlesi gayet duru bir Türkçe ifade ile başlıyor . Gerçekten de ben okurken o naif ve hoş Türkçeye hayran oldum. Ayrıca Taşra yani İstanbul dışında geçen romanların en fevkaledesidir.
Resmen Yahya Kemal Beyatlı’nın “Türkçe Ağzımda Annemin sütü gibidir” sözünün kanıtıdır diyebilirim l
Sabahattin Ali’nin toplumcu gerçekçi görüşünü bu romanda hissetmek mümkün. Taşradaki toplumsal sorunlar işlenmiş. Nedir bu sorunlar?
*Gençliğini harcayıp önüne gelen bir bayanla yapılan evlilik.
*Kız çocuğunu pek bir büyümüş gibi görücüye çıkarma
*Kamu görevlilerinin yaptığı hatalar
*Toplumdaki zalim ve zengin insanlara gelince adaletin durması
Tabiki bu yandan da romantizmi bize yaşamaktansa geri kalmıyor.Yani sevgiyi, aşkı, öfkeyi ve bir çok duyguyu bana doruklarda yaşattı. Özellikle de Aşk burada ihmal edilmemiş. Aşkın her halini; sevince sevdiğini söyleyememek, kavuşamayan aşıklar, kavuşunca aile içindeki sorunlar ve tabi ki ayrılıkları burada görebilirsiniz.
Kitabın baş kahramanı Kuyucaklı Yusuf’ta ise Anadolu'nun herhangi bir köyünde doğan her genç gibi zorluklar karşısında sabırla bekleyen lakin bir o kadar lirik bir kahraman..
Son olarak, Keşke yıllar önce olsaydım.Okurken çok keyif aldım.
İşte bir kaç alıntı:
Hiç geçmeyen,hiç unutulmayan şeyler de var, beyefendi!
Ölünceye kadar insanın sırtından atamayacağı şeyler de var..."
Hapishane ancak serseriler, köylüler ve aşağı tabakadan insanlar içindi; bir Hilmi Bey'in oğlu, adam öldürse bile, onlarla bir tutulamazdı.
Varlığı büyük boşlukları dolduracak mahiyette değildi; fakat yokluğu müthişti...
"Ve sadece hatıralar, iki insanı birbirine bağlayacak kadar kuvvetli değildi.."
''Bir zamanlar birbirlerinden ayrılmak, birbirlerini kaybetmek ihtimalinin korkusunu çekmiş olmasalar,belki de birbirleri için ne kadar kıymetli olduklarını hala bilmeyeceklerdi.''
Hayat bu derece mânâsız ve insan dünyaya boş durmak için gelmiş olamazdı.
Hayat, birbirinden ayırdıklarını kısa bir müddet için tekrar yaklaştırır gibi olsa bile, uzun zaman yan yana bırakmıyordu. Geçen günleri bir daha geri getirmek mümkün değildi ve sadece hatıralar, iki insanı birbirine bağlayacak kadar kuvvetli değildi.
Hayat, birbirinden ayırdıklarını kısa bir müddet için tekrar yaklaştırır gibi olsa bile uzun zaman yan yana bırakmıyordu
Ömrünün bu en güzel gecesini ömrünün bu en korkunç gününün takip etmesi mi mukadderdi?
Konuşmaya ne lüzum vardı ? Bütün güzel laflardan ve hoş insanlardan sıkılan bu mahlukları,birbirlerinin sessiz mevcudiyeti,yorgunluk verecek kadar doyuruyordu.
Sabahattin Ali'nin sadece üç kitabı var elimde ve aralarından biri de Kuyucaklı Yusuf. Elimde çok fazla Türk Edebiyatı yazarlarımıza ait kitaplar olmasa da tam olarak kitaplığımda birikim yapmadan atlayamadım bir türlü kitaplarına. İnşallah ben de yakın zamanda okuyacağım bu kitabı. Yorumun için eline sağlık :)
YanıtlaSilNe demek yorumunuz için teşekkürler :) bence artık ertelemeyin bir an önce okuyun
SilKitabı lisedeyken Edebiyat hocamız okutturmuştu bize. O zamanlar çok sevmiştim ama şu an pek bir şey hatırlamıyorum ve bu çok üzücü. Sanırım tekrar okuyacağım :)
YanıtlaSilBence tekrar tekrar okunmasinda fayda var ve eğlenceli :)
SilKalemine sağlık.Yorumunu çok beğendim :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim ne demek :) çok mutlu oldum
SilSabahattin Ali denince her seferinde nasıl öldürüldüğü gelir aklıma ve çok üzülürüm... Böylesi değerli, topluma faydalı insanların vatan haini diye karalanıp hedef gösterilmesi ve cahil, sinsi, menfaatçi kimselerce öldürülmesi ne akla sığıyor ne de vicdana...
YanıtlaSilBloglar da Sabahattin Ali kitaplarının yorumlarını görünce bir şey yazmadan duramıyorum. :) Kitaplarının hepsini okuyamadım ancak her biri birbirinden güzel :)
YanıtlaSilTamda Türkiye'nin kitabı konumuunda sanki...
YanıtlaSilTeşekkürler bu kitabı burada paylaştığınız için ben Sabahattin Ali yi hiç okumadım belki de bu kitabından başlarım :)
Malesef üzücü :(
SilHiç okumamıştım çok iyi kitap önerisi oldu bu
YanıtlaSilBence hemen okumalısınız :) teşekkür ederim
SilSabahattin Ali hem kitaplarıyla hem hayatıyla Türkiye'ye damga vurmuş yazardır...
YanıtlaSilTürk edebiyatının en önemli eseridir Teşekkürler :)
SilBana göre Türkçeyi en güzel kullanan yazar..
YanıtlaSilBence de en iyi o kullanıyor :)
SilHer yerde gördüğüm ve çok okumak ama bir türlü kısmet olmayan bir kitap bu
YanıtlaSilİnşallah okuyacağım bunu da
Teşekkür ederim.
Umarım en kısa zamanda okursunuz.Ben teşekkür ederim :)
SilRica ederim.
Sil