21 Kasım 2015 Cumartesi

SABAHANTTİN ALİ- KÜRK MANTOLU MADONNA OKUR DEĞERLENDİRMESİ


Hayat ancak bir kere oynanan bir kumardır.

Sabahattin Ali deyince aklımıza ilk gelen Kürk Mantolu Madonna adlı muhteşem uzun hikayesi gelir. Aşka inanmıyorsanız inandırır. İnanıyorsanız sizin ne kadar sevdiğinizi sorgulatan bir hikaye.  Raif Bey bir bankada tercüme yapan içine kapanık iş arkadaşlarıyla sohbet etmeyen melankolik bir karakter ve bir hastalığı var. bu hatalık yüzünden bazen tercümelerini evde yapmak zorunda kalır. çeviri yapılacak evrakları ise  Rasim onun evine getirir. Böylece Rasim Raif'in ev yaşantısına şahitlik eder. Raif beyin ailesi Raif'i sömürmekten başka bir iş yapmayan burnu kalkık insanlar yığınıdır. Rasim de Raif'in neden bu kadar haksızlığa uğradığını, neden dışlandığını merak eder.  Rasim eline geçen bir defterde Raif'in yaşamını ve neden bu kadar içine kapanık olduğunu öğrenmeye başlar.

Sabahattin Ali’nin sözü her şeyi açıklıyor: ”Dünya’nın en basit, en zavallı, hatta en ahmak adamı bile, insanı hayretten hayrete düşürecek ne müthiş ve karışık bir ruha maliktir!... Niçin bunu anlamaktan bu kadar kaçıyor ve insan dedikleri mahluku anlaşılması ve hakkında hüküm verilmesi en kolay şeylerden biri zannediyoruz?”


Kitabın üç ana karakteri:

·          Raif Efendi: Asıl kahramandır. Raif Efendi romanın genelinde kendi halinde, sessiz, sakin, ahlaklı ve sıkıntılı olduğu zamanlarda başkalarına belli etmeyen birisidir. Ancak bu sessizliğinin ardında bir kadına duyduğu sevda gizlidir.

·         Rasim: Raif Efendi'nin iş arkadaşı. Raif Efendi'nin gizemini çözmemizi sağlayan karakter. Kişisel özellikleri Raif Efendi'ye benzer.

·         Maria Puder: Raif, Maria'yı yani Kürk Mantolu Madonna'yı tutkulu bir aşkla sevmektedir ve tüm yaşamında sadece onunla olduğu zaman diliminde ruhen yaşamıştır. Maria Puder, Berlin'deki Atlantik adındaki barda şarkı söylemektedir. Orada çalıştığı yıllar boyunca erkekler hakkında edindiği bilgi ve tecrübelere dayanarak hepsinin güvenilmez olduğunda karar kılmıştır. Kendini ne kadar zorlarsa zorlasın, kimseyi sevemeyen birisidir. Kimseyle çok yakınlaşmaktan hoşlanmaz. Raif Efendi'nin ona aşık olduğuna inanması ve hislerine karşılık vermesi oldukça uzun sürmüştür. Hem Raif Efendi hem de Maria Puder yıllardır aradıkları kişiyi bulduklarını düşünmüşler ve aşka inanmaya başlamışlardır.



7 yorum:

  1. Evet "aşka inanmıyorsanız inandırır". En sevdiklerimdendir :)

    YanıtlaSil
  2. :) sevmek ne güzel ama sonunda üzüldüm

    YanıtlaSil
  3. Bende ilk olarak bu eserini okudum ve hakkında bir yazı paylaşacağım. Güzel tanıtım olmuş, kaleminize sağlık...

    Sevgilerimle

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim ilerleyen haftalarda Kuyucakli yusuf kitabını paylaşacağım. Sizin yazınızı merak ediyorum ;) bende bu eseri benimde ilk okuduğum

      Sil
  4. Ben niyeyse sevemedim bu kitabı ya.. türk filmi gb bi kavuşamıyolar bi de o kadar tesadüfe rağmen.. Yani ben hep ''bir şeylerle karşılaşıyorsam ya da yaşıyorsam boşuna değildir'' e inandığım için midir nedir bilemedim.. Bu arada ben de bloguma beklerim :) www.esyspage.blogspot.com.tr

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim düşüncem ise, kavuşmayınca aşk olurculardanim

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...