Bursa Gezisi

Herkese Merhaba,

Yine çok heyecanlıyım. Gezinin yorgunluğunu attıktan sonra sizlerle  günübirlik Bursa Gezimi Paylaşmak istiyorum. 

Öncelikle nasıl gittiğimden bahsedeyim. Yaşadığım ilçenin Belediyesinin Kültür Tur'ları ile gittim. Her sene muhakkak bir yerlere bu turlar sayesinde giddebiliyorum. Bu seferkini sizlerle paylaşmak istedim. Bu arada bu sene memnun kalmadım bir kişi yüzünden onun haricinde çok güzel geçtiğini söyleyebilirim. 

Zaten bursa çocukluğumdan beri gitmek istediğim yerlerin başından geliyordu. 

Saat 06.40 gibi hareket ettik ve sonrasında da bir iki mola verdikten sonra, Saat 12.30 gibi Bursa'da idik.  Tabi yol'da Tarık Buğra'nın Osmancık kitabına da başlamayı ihmal etmedim. O da çok yakında blogda olacak.

İlk ziyaret ettiğimiz nokta Yeşil Cami ve Külliyesi oldu. Yeşil Cami I, Mehmet Çelebi dönemin de yaptırılmış. Cami'den ziyade yapılış amacı devletin yönetiminde bir merkez olmasıymış. Minareleri de 18. yüzyıl da eklenmiş yapıya.  Cami'ye yeşil denmesinin sebebi içindeki süslemelerin Yeşil olmasından dolayı imiş. 

Yeşil Caminin hemen ardında Çelebi Mehmet'in türbesi bulunuyor ve bu Türbenin adı da Yeşil Türbe. 

Bu ziyaretlerle birlikte öğle namazını kılıp yemek yemeğe geçtik Neyse, yediğim içtiğim benim olsun gördüğünü sizlerle anlatayım. 

Yemeğin ardından Emirsultan'ın Türbesini ziyaret ettik Cami'si tadilatta olduğu için ziyaret edemedik. 

Buraya kısaca Emirsultandan bahsetmek istedim. 

Emir Sultan (d. 1368 - ö. 1429(?)) Osmanlıların kuruluş devrinde Bursa'da yaşamış İslam ve tasavvuf dünyasında tanınmış düşünce adamı.Hicri 770 (1368) yılında Buhara'da doğdu. 833 (1430) tarihinde Bursa'da vefât etti. Soyu Muhammed Peygamber'in torunu Hüseyin'e dayanır. İsmi, Muhammed bin Ali, lakabı Şemsüddîn'dir. Ona, Buhara'da doğduğu için "Muhammed Buhârî", Seyyid olduğu için "Emîr Buhârî", Yıldırım Bayezid Hanın damadı olduktan sonra da "Emîr Sultan" denilmiştir.Bursa'ya 1391'de göç etmiş ve Yıldırım Bayezid'in kızı Hundi Fatma Hatun'la evlenmiştir. 1430'da Bursa'da vefat etmiştir. Türbesi Emir Sultan Camii yanındadır.

Bu ziyaretlerin ardından Osman Bey ve Orhan Beyin türbelerini ziyaret ettik. Türbeler Küçük Kıyamet denen depremde zarar gördükleri için 18. yüzyılda tekrar yaptırılmışlar. Orhangazi Türbesi ise eski bir klise imiş aslında o yüzden yerde mozaikleri görmek mümkün oldu. Ve bu yapılar restore edilerken dahi çalınan tarihi eserler olmuş maalesef.  

Nedense Osman Gazi Türbesini ziyaret ederken. çok duygulandım. Çünkü Osman Gazi bir tarih başlatmış ve bu tarihini devamını bizler yaşıyoruz. İmparotorluklar kurarsın adın yaşar, devletler kurarsın Tüm dünyaya hakim olursun, dünyanın  en itibarlı insanlarından biri olsan da insan o mezara yine giriyor. Yine varacağımız yer o toprak oluyor. Tabi bir yanda da gururla ziyaret ettim, o gururun verdiği duygusallık da olabilir bilemiyorum. 

Osman Gazi ve Orhan Gazi türbesi Tophane Parkı denilen bir park da bulunuyor ve Park da ayrıca bir saat kulesi de yer almak da.. 

Bursa Ulucami'ni de ziyaret etmeyi unutmadık. Cami gerçekten çok manevi bir atmosfere sahip bu maneviyatla birlikte Caminin güzel ışık alması ise harikulade idi. Bu camide Niğbolu Seferinden sonra yaptırılmış cami.  Üzerine anlatılan hikayelerde çok güzel ve çok hoş. Mutlaka araştırmanızı tavsiye ediyorum.

Ulucami ziyaretinden de hemen sonra Uludağ eteklerinde bulunan Cumalıkızık köyünü ziyaret ettik. Cumalı kızık köyü bana biraz Beypazarı'nı hatırlattı ama Beypazarı'na göre evler daha renkli ve her tarafı ormanlarla kaplı olduğu için farklı bir atmosferi var. Cumalıkızık'ın adı da çok güzel bir hikayeden geliyor, Diriliş Ertuğrul dizisinde işlediler mi bilmiyorum.

" Ertuğrul Gazi yiğitleri boyundan kızlarla evlendirir ve her biri bir köy kurmaya gider. Her köyün kendine göre bir hikayesi vardır. Ve kurulduğu yere göre de adını alır ya da hikayesine göre ad alır. Cumalıkızık köyünü kuran kişi de bir Cami yaptırır ve civar köylere haber salar. Cuma vaktinde bu camide insanlar toplanır ibadetlerini yapar.  O zaman kurulan köyler ya depremlerde ya da Yunan işgali yüzünden talan olmuş ve günümüze kadar gelememiş ama Cumalıkızık köyü bir şekilde bugüne ulaşmış."

 Ve köyün içinde bir köy müzesi de bulunmakta. Köyün içerisinde bulunan Cami bugün hala ayakta ikindi namazını da orada kıldıktan sonra bir dondurma ile Bursa gezisini kapatmış bulunuyorum. 

Gezdigim yerlerin tamamı Unesco Dünya Kültür Mirasın'da yer almakta ve koruma altına alınmış bölgelerdi.

Görüşmek Üzere