1 Mart 2016 Salı

Cahit Zarifoğlu- Yaşamak




Merhabalar,
  Bugün hayatıma yeni bir heyecan katan bir kitaptan bahsedeceğim. Yeni bitirdim. Türk Edebiyatının en Zarif kişiliği olan Zarifoğlunu tanımaya sadece küçük bir giriş yapmış oldum. Ara ara açar şiirlerini okurdum. Etkilerdi. Ama hayatı da etkiledi. Avrupa hatıralarını da anlatmış. Bilirsiniz kendisi otostop ile Avrupayı gezmiş. Günlük türünün en iyi örneklerinden biri olabilir. Fikir ve düşüncelerini de bu kitapta anlatmış. Diğer şairlerle olan münasebetlerini anlatmış. (Sezai Karakoç, Erdem Beyazıt,  ve de Üstad Necip Fazıl).
  Belki taraflı da olsa yazdıkları o dönemin Türkiyesi hakkında bizlere bilgi verebilir.Hakkında yazmak istediğim çok şey var ama şahsiyetini çok az tanıyorum. Benim gibi kötü bir klavyeden çıkan harfler topluluğu  ile Cahit Zarifoğlunu anlatmam çok ta hoş değil.
 Yinede son kelamımı edeyim. Kendisiyle tanışmaktan çok memnun oldum. Değişik bir kişilik, insanları beğenmeyen tiplerden, Üstadın deyişiyle 'Artist' arkadaşlarının deyişiyle de "Aristo". Eğer sizde bir şairi tanımak istiyorsanız yahut bir insanın iç sesine yolculuk yapmak istiyorsanız okuyun.

Alıntılar:
Evimizde her türlü müsibete ve hastalığa karşı bir tek doktor ve ilaç vardı; dua ve aspirin. Daima şifa bulduk.

Ne çok acı var.

Ne var ki imla düşüklüğünden zevk alıyorum. İfade düşüklüklerini bile bile olduğu gibi bıraktığımda oluyor. Nasıl olsa mükemmel değiller, olmaları da gerekmiyor."

Yine de biri çıkıp nasılsın dese alışkanlıkla iyiyim diyeceğim. Kederli olduğum da söylenemez zaten. Buna sebep de yok çünkü. Ne taze bir ölüye sahibim, ne felaket geçirenlerim var. Dedim ya oturuyorum öylece. İyi ki kalbimi tanıyanlar yok. Ağırlıksız duran bedenimi küçümseyeceklerdi. Sonra da birbirlerine dürterek, ya da ilerideki arkadaşlarına göz işareti vererek beni gösterecekler, "kalbini yok etmişin haline bakın, hınzır pek de pratik, belli etmiyor hiç" diyeceklerdi. Ama iyi ki yoklar."

Gelin bir zaman kollayalım. Kalbimizle halleşelim. Görelim nasıl çıkarlar peşinde.

"İçimiz bir dolap değil ki açıp bakalım. Açıp gösterelim. Yine de anlatıyoruz ama. Bizi fark edince eşyaların arasına gizlenmeye çalışan bir böceğe benziyor anlattıklarım. Eşyayı kaldırınca kımıldamadan durduklarını görürsünüz. Söylediklerim bir defterin yaprakları arasına kıvrılmıştır. Sayfaları açtıkça onları göreceğimi sanıyorum ama anlıyorum ki asıl söylediğim şeylerdir altına gizlendiğim. Fark edilmesinden korktuklarımı kapadığım eşyalar oluyor anlattıklarım."

Bir kalbiniz vardır onu tanıyınız.
Bir şehir kadar kalabalıktır bazıları
Bir dehliz kadar karanlıktır bazıları Konuşurlar İsterler Susarlar
Dinlememişseniz nice yıl kalbinizi
Ev meslek iş para geçim diyerek
Düşünün şimdi bir de
Şehirlerde ve kasabada köylerde
Başını eğmiş kalbiyle söyleşen bir kişi olduğunuzu.

“Ruhumuz dar bir şeridin içinden sızılarla geçiyor...”

Bense anahtarı yalnız bende bulunan bir odaya girer gibi okurum şiirimi. Onun hatıraları bendedir.

Kainatta o ve benden gayri nesne kalmamış gibi, yalnız ikimizi düşünüyorum.

Gelecektim. Ama daha bir kötü hatıram olsun istemedim.

“…Sıkıntılı düşünceler büyüdükçe üzerine atılıp yatıştırıyordum. Unutmaya çalıştım ve kaçtım. Ama kişi kendi duygularının çeperlerine kadar doldurduğu bir dolabın içinde ne yana kaçabilir?”













27 yorum:

  1. En çok sevdiklerimdendir zarif adam.keyifle okudum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler ederim.Bende çok seviyorum onu okumayı:)

      Sil
  2. benim de çok sevdiğim kitaplardan biri ama okunması biraz zor :/ yine de herkes okumalı :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet okuması zor. Zarifoğlu
      Girift birisi ama güzel..Yorum için teşekkürler :)

      Sil
  3. Ellerine sağlık yine çok güzel bir yazı olmuş bende Cahit Zarifoğlunu çok seviyorum şiirlerini falan, bu kitabı da bir an önce okumalıyım ^^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Seninde yorum yapan ellerine sağlık :) Ben haziran ayında bir kaç tane daha kitabını okuyacağım :)keyifli okumalar^^

      Sil
  4. Rahmetli Cahit Zarifoğlu arkadaşımdı kendisi. Son zamanları Beylerbeyi Küplüce mahallesinde oturdu. Ben de aynı mahalle sakinlerinden idim. Şair Nureddin Durman'ın dükkanında her akşam iş dönüşü buluşurduk. Kısa bir edebiyat sohbeti yapardık. Onunla kavgamız sigara yüzünden idi. Sigara kullanırdı. Şairler şuur sahibidir; sigara kullanmamalıdır diye çıkışırdım kendisine. Hatta sigaralı resimlerini edebiyat dergilerinde gördükçe de uyarırdım kendisini. Ben onu o da beni çok severdi. Allah rahmet eylesin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel zamanında böyle bir arkadaşınız olmuş. Allah Baki etsin. :) Yorumunuz için çok teşekkür ederim :)

      Sil
  5. Kitap kurdu blogcanlarım sayesinde okumak istediğim ne çok kitap oldu :))
    Emeğinize sağlık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim Açelya abla okunacak çok kitabiniz olması çok hoş bence :).

      Sil
  6. peki tamam , listemize girsin o zaman :D

    YanıtlaSil
  7. Listeye ekledim , bu gidişle listemden kitap yapacağım:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim ki de öyle ;) .Yorum için teşekkür ederim :)

      Sil
  8. Merhabalar. Ne hos, ic acici bir blogunuz var :) Kitaplarsa yasam ilacim, bebisimden dolayi su siralar pek degisik turler okumuyorum :) Oneri icin tesekkurler.

    YanıtlaSil
  9. Zarifoğlu'nun şiirlerini ben de seviyorum ama hep internetten açıp okudum. Belki de kitabını da almamın zamanı geliyordur :D

    YanıtlaSil
  10. Cahit zarifoğlu... kesinlikle okunması ve bilinmesi gereken bir hazine

    YanıtlaSil
  11. bi ara bu yazara başlayıp çok kitabını okuycam seri halde işallah :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haziran ayında ölüm yıl dönümü ben o zaman yapacağım inşallah :) birlikte yapabiliriz :)

      Sil
    2. bak seç kitap ben de okuyum taam mııııı amaaaaa :))))

      Sil
    3. bu ay kitap alamıyorum. Evde Yedi Güzel Adam var oradaki şiirleri inceleyebiliriz. :)

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...