Orwell'in kitabını tanıtmadan önce sizinle kısa bir sohbet etmek
istiyorum
Ben Ankara da
yaşıyorum. DTCF'ye henüz geçmedim. Gölbaşı'nda ki Hazırlık okulundayım. 18
yaşında bir gencim. Ama benim yaşıtlarım. Geçen Pazar akşamı yaşamlarını
yitirdi. Otobüs durağında bir patlama yaşandı. Ertesi iki gün şehir ölüydü.
Aslına bakarsanız Ankara sakin bir şehirdir. Belli saatlerde curcunası
büyük olur. Hafta sonları, iş çıkış saatleri, Ankarayı sevenler vazgeçemez.
Bende seviyorum. Kızılay'ından Sincan'ına seviyorum. Memur şehri derler.
Sadece akşamları amirinden azar işitenlerin suratları asık olur yahut
yorgunluktan ama bu kadar.Ankara böyle bir şehirdi. 5 aydır. Huzurumuz kalmamış.
Sakin Ankara'nın huzuru kalmadı. Kitap aldığımız sokaklara gidemeyecek miyim?
Terör denen bir gerçek var. Terör demek korku demek. Terör estirmek ise insanları
korkutmak. Ve bizler korkuyor muyuz? Ben korkmak istemiyorum. Korkmuyorum ama
içimde bir buruklukla okula gidip geliyorum.
Amaçları bizi korkutmak,
işimizden eğitimimizden alı koymak. İnsanları siyasi görüşleri üzerinden hatta
din üzerinden kutuplaştırmak. Birlik olmayı engellemek. İnsanları birbirine
düşürüp refah seviyesini düşürmek. Lütfen böyle olaylar sonrası kimse ırkçılık
yapmasın. Ben Türküm Allah bana bunu uygun görmüş. Sana ise Kürt olmayı bir
başkasına ise Gürcü olmayı, bunun üzerine birde üstüne çıkıp bazıları ırkçılık
yapıyor. Irkçılık derken faşizm anlamında. Başka bir taraf ise Türk Bayrağını
sahip çıkan Vatanı Milleti koruyalım diyen insanları Faşist diye
yargılayanlar var. Böylece birbirimize düşüyoruz. Lütfen dolduruşa gelmeyelim.
İdeolojik savaş verelim.
Kalemle savaşalım. Bu zamanda sen ben olmamalı, ' Tweetin belini kırıp eski
hayatımıza dönmemeliyiz. 2 gün sonra Çanakkale Zaferi, Bize karşı olanları
birlik içinde yendiğimiz Savaşlardan birindeyiz. Birlik olma vakti.1915 yılında
birlikte Zaferi tattık. Kurtuluş Savaşında birlikte savaşıp bağımsızlık neymiş
tüm dünyaya gösterdik. Bu gün yine aynısını yapmalıyız.
Bu olaydan önce 1984 kitabını
2. Kez okumaya başlamıştım. Yeni bitirdim. Çok fena bir şekilde beni üzdü.
Kitapla ilgili yazıma geçeceğim.
Kitap Bilgileri:
Yazar:George Orwell
Baskı Tarihi:Mart 2014
Sayfa Sayısı:352
İSBN:9789750718533
Orijinal Adı:Nineteen Eighty-Four
Çeviri:Celal Üster
Dil:Türkçe
Yayınevi:Can Yayınları
1984 Kitabını şu an ki yorumum şudur:
1984 Kitabında Büyük Birader var.Her
şeyi biliyor. Olay 1984 yılında geçiyor. Dünyada sadece 3 devlet var.Avrasya,
Okyanusya ve Doğuasya. Birbirleriyle sürekli savaş halindeler.
Kahramanımız Winston ise Okyanusya vatandaşı. Okyanusya da bir devrim
gerçekleşiyor ve sonra devrimi gerçekleştiren partinin lideri Okyanusya'nın
Başkanı Büyük Birader, Winston ise ondan ve onun Totaliter rejiminden nefret
ediyor. Olaylar bu şekilde başlıyor.
Bana kalırsa bu distopyayı yaşamaya
başladık.İşte örnekler:
1) Sürekli izleniyor olmamız.
Nereye gidersek gidelim Kameralar
var. Akıllı Telefonların çoğu dinleniyor. Kredi kartlarımız sürekli
izleniyor.Kurumlara gittiğimizde TC. Kimlik Numarasını verdiğimiz anda
yetkililer istedikleri bilgiye ulaşabiliyor. 1984'de Teleekranlar var.
Teleekran aracılığı ile insanlar izlenebiliyor.
2) Yenisöylem adlı bir dilin ortaya
çıkması...
Kitapta yepyeni bir dil
oluşturuluyor. Dilin adı yenisöylem.Yenisöylemin kelimeleri oldukça kısıtlı.
Her yıl kitaplar sadeleştiriliyor. Yani kitapları sadeleştirdikçe içindeki
kelimeleri yok ediyor. Dil kısıtlandıkça insanlar düşünemezler, düşünmezlerse
totaliter sisteme körü körüne bağlı olurlar.Bu yüzdendir ki, Kitapların ilk
baskılarıyla ve sadeleşmemiş haliyle almalı ve okumalıyız. Fark ettiniz mi? Gün
geçtikçe dilimizdeki kelimeleri kullanmıyoruz. Eski dil hak getire. Fakat 30
yıl önceki kullandığımız dil dahi farklı. Ayrıca gün geçtikçe herhangi bir
kelime bir kaç kelimenin yerini tutarak, kelimeleri hafızadan siliyor.
Yenisöylemin bir özelliği daha var. Bir kelime üretmek için birkaç kelimenin
birleştirilmesinden oluşuyor. Örneğin; Sevbak kelimesinin açılmış hali Sevgi
Bakanlığı olması gibi. kitap harici örnek vermek gerekirse şu an aklıma
gelenler, BİMER, AFAD gibi. Sadece Türkiye'de değil bir çok ülkede bu sistem
işlemekte.
3) Kelimelerin zıddının kullanılması.
Kitabı okurken göreceğiniz ilk slogan
şudur: " Savaş Barıştır. Özgürlük köleliktir." bir başka şey ise
Sevgi Bakanlığı'nın aslında Nefret Bakanlığı yahut Gerçek Bakanlığı'nın aslında
Yalan Bakanlığı olması. Gerçek dünyadan verebileceğim örnekler; "İnsan
Haklarının tam manada adalet getirmemesi, Birleşmiş Milletlerin aslında barışı
sağlamaması.."
4) Etkili bombalar,
Kitapta bomba olayı da var. Savaş her
çağda şekil değiştirir. Şiddetlenir. En son ki şiddetlenmiş hali Nükleer
Bombadır. Ancak 2. Dünya savaşında ağır yaralar bırakan nükleer bombadan daha
ağır bir savaşma tekniği vardır. Etkili bombaları kullanmak. 30-40 kişiyi
planlayarak öldürmek. Bun bir rutine bağlayarak insanları hissizleştirmek.
Böylece insanları sadece bir makineye dönüştürebilirsiz.
Gerçek hayata baktığımızda en son yaşanan
Ankara Bomba Saldırısı. Halk tamamen hissizleşmiş durumda.Sözüm herkese
değil. İki tweetin belini kırarak ülke kurtarıp, ardından Survivor gibi
programları seyretmeniz. Bu distopyayı yaşadığımızın kanıtı. Bir diğeri ise
çabuk unutmamız. Örneğin Bombalar patlatıldıktan bir kaç gün sonra, Dizimiz
Bitmesin diye açılan Twitter Başlığı ise şudur ve çok acıdır.
#TV8denİstediğimiz diyerek başlık açılmış inanabiliyor musunuz? Adamın derdine
bak. Her an sokakta ölebilir ama TV'deki dizisi bitmesin.Acun Abisi diziyi
satın alsın. Tek dertleri huzur içinde çözülsün.Kendilerinin bu haline çok
üzüldüm. Acıdım.
5) İnsanların iç güdülerini yitirmesi.
Kitapta var olan bir başka korkunç hadise
ise İnsanların içgüdülerini yitirmesi. Tam bir makine olup, Totaliter
Rejimin kölesi olmasını isteme. Buna bağlı olarak. Aşk, sevgi vb. bağların
koparılması.Kitabın içinden örnek vermek gerekirse, 7 yaşındaki kızın babasını
ihbar etmesi. Arkadaşlık bağlarının koparılması hatta aile bağlarının derinden
sarsılması ise bu distopyanın gerçek olduğunun kanıtı.
6) Düşünce Suçu kavramı
Bu suçun mucidi yazar George Orwel'dır.
kimsenin düşünmesini istemeyen Büyük Birader kendisini sevmeyen herkesi yakalamak
ister. Günümüzdeki hali ise çok acıdır.Başına taktığın örtüden İşid üyesi olabilirsin
veya yeşil mont giyersen teröristsin.
Not: Ben 6 madde buldum bu yazdıklarım ise
sadece Türkiye için geçerli değil. Tüm dünyada yaşanan bir süreç. Tabi ki
tam anlamda yaşamıyoruz. 3 büyük devlet yok. Büyük Birader var ama kim belli
değil; Ne Obama ne de Putin. Hiç biri. Ancak Devlet başkanları kitabın diğer
karakteri olan O'Brien olabilirler.
Bir başka paylaşmak istediğim şey ise Bu
kitabın yayın hakları CIA elindeymiş.Bunu Kim Milyoner Olmak ister yarışmasında
sormuşlardı. George Orwel, Sosyalizm'e ihanet ettiği gerekçesiyle bazı sosyalist
çevreler tarafından hain ilan edilmiş. 1984 kitabında eleştirdiği sistem ise
Sosyalizm olduğunu savunanlar var. Benim görüşüm ise Totaliter rejimi
eleştirdiğini düşünüyordum.
Son olarak. Terörden Korkmayın. Terör
bizim korkmamızı istiyor. Terörün sözlük anlamı korku demek. Bilinçli olalım.
Ortalığı karıştırmayalım. Terör örgütünün istediği olmasın. Ayrıştırma ve
kutuplaşma çözüm değildir. Büyük Birader kimse, onun sisteminin makinesi
olmayalım.
Az kalsın unutuyordum işte alıntılar:
''...Bize duymak istediklerimizi söyleyen
kitapları severiz...''
Bilinçleninceye kadar asla
başkaldıramayacaklar, ama başkaldırmadıkça da bilinçlenemezler.
Zekilik kadar aptallık da gerekliydi. Ama
aptalca davranmak da zekice davranmak kadar zordu.
Biz düşmanlarımızı yok etmek için
uğraşmayız, onları değiştiririz. Bilmem, anlatabiliyor muyum ?
Belki de deli dedikleri tek kişilik bir
azınlıktır.Bir zamanlar dünyanın güneşin çevresinde döndüğüne inanmak nasıl
delilik belirtisi olarak görüldüyse şimdi de geçmişin değiştirilemeyeceğine
inanmak delilik belirtisi olarak kabul ediliyordu.Bu inancı bir tek kendisi
taşıyor olabilirdi ve eğer öyleyse, o zaman delinin tekiydi.Ama deliliği pek
dert etmiyordu, onu asıl ürküten yanılıyor olabileceğiydi.
"İnsan insana nasıl hükmeder, Winston?"
Winston, biraz düşünüp, "Acı çektirerek," dedi.
Winston, biraz düşünüp, "Acı çektirerek," dedi.
Fikirlerin şiddet ve ölümle son bulmayacağını öğrenemedi kimse.Nokta atışı yapmışsın bence okurken
YanıtlaSilTeşekkür ederim. Insanlar bunu ogrenmediler. ..
SilBeklediğim yorum gelmiş sonunda, sıcak sıcak okudum hemen :') Okuyunca daha da meraklanıp heveslendim. Yaptığın değerlendirmeler de çok güzel olmuş aslında kitabı okuduktan sonra bir kez daha bu yazına bir bakmayı düşünüyorum. Bu arada terörden korkmamak mümkün mü? Ben İzmir'de yaşıyorum ama her gün durakta beklerken huzursuzum, otobüsten bir an önce inmek istiyorum, evden çıkarken içimde hep bir korku...Güvende hissedemiyoruz kendimizi ve bence bu yoksunluk hayattaki en kötü şeylerden biri. Ankara'daki patlamalarda hayatını kaybeden insanlarımızın mekanı cennet olsun.. Tekrarı da yaşanmasın inşallah, Allah düşmanlara fırsat vermesin..
YanıtlaSilAmin Allah rahmet etsin. Değil ama onların istediklerini vermemeliyiz.
SilÇok güzel yazmışsın Yağmur Tozu.. Aslında kitaba bakmaya geldim ama önden yazdıkların fazlasıyla yetti bana... Mutlu oldum böyle düşünen gençler olduğuna! Umutluyum ben! Biz güzel yetişir güzel yetiştirirsek umutluyum :(
YanıtlaSilEstağfurullah. Teşekkür ederim.
SilYazı biraz uzun. Biraz başından biraz sonundan okudum. :)
YanıtlaSilİnsan insana korkutarak, baskıyla, şiddetle hükmedebilir. Lakin bu, o korku ortadan kalkana kadar devam eder. Sevgiyle hükmetmek ise daha kalıcıdır.
Normalde bu kadar uzun yazmıyorum. 2 konunun birlikte yapılmasından dolayı böyle uzun oldu. Teşekkür ederim.
SilÇok doğru hislerimiz kayboldu sanki dizi izler gibi haberleri izliyoruz tüh tüh vah vah ama okadar sosyal medya da naralar atiyouz ama gerçekle hiçbir alakamiz yok insanligimizi kaybetmiş gibiyiz. Birde siyasilestirme var tabiki en sinir olduğum şey. Neyse..
YanıtlaSilkitaptaki Bir suru ortak noktamız varmış merak ettim bu kitabı ..
teşekkür ederim..
Siyasilestirmeye bende karşıyım. Teşekkür ediyorum. En kısa zamanda okumanız dileğiyle...
SilYazdıkların cok etkiledi beni gerçekten.Kitap hakkında yazdıkların hoşuma gittibbende almayı düşünüyorum.
YanıtlaSilEstağfurullah..Teşekkür ederim.
SilOrwell'in Hayvan Çiftliği'yle 1984'ünü okuyacağım okuyacağım, kısmet olmadı bir :D
YanıtlaSilBanada Hayvan Çiftliği'ni okumak nasip olmadı.
SilHayvan Çiftliği'ni de mutlaka okumalısın. Her iki kitabı da severek okudum ve günümüze ait çok sayıda anekdot buldum.
YanıtlaSilOnunda aldım kitaplıkta beni bekliyor. Yorumunuz için teşekkür ederim. :)
SilAkıllı kızım benim.Yatmadan önce bir göz gezdirirken yazını okudum.Terör bir parça parça gelip yutan bir afat gibi,kitabın konusu ile birleştirmen çok yerinde olmuş.Ankara'mıza ve sana geçmiş olsun diyorum.Çok dehşet verici şeyler oldu.Allah yardımcımız olsun kızım.Vatanımız selamete çıksın dilerim.Yazdıklarını okudum ve yürekten onaylıyorum.Sevgilerimle ...Ece teyzen.
YanıtlaSilÖncelikle teşekkür ediyorum. Benim bir şeyim yok çok şükür.Milletin başı sağolsun.Ellerinden öpüyorum...
SilSağol yavrum.
SilRica ederim Ece Abla
SilMerhaba ;
YanıtlaSilBen de kitap tanıtımına bakmak için açtım ... Ancak öncesinde yazdıkların yaşananların bir kısmı ve yürek burkucu ...
Bir detay var ki herkes atlar ; " Atatürk, "Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir", "Türkiye halkı, ırken veya dinen veya harsen birleşik ve yekdiğerine karşı hürmet ve fedakârlık hisleriyle dolu ve mukadderat ve menfaatleri ortak olan bir toplumsal hey'ettir" diye tarif etmektedir. " der ... Biz her zaman bir idik ayrı gayrı değildik ki ... Şimdi çıktı bunlar ...
Neyse uzatmayayım ... Ben bugün sayfamda Tutsak Güneş i paylaşmıştım ve 1984 den esinlendiği söyleniyordu. Merak ettim . Teşekkür ederim, güzel anlatım olmuş .
Emeğine sağlık
Yorumunuz için teşekkür ederim. Bende o konuda aynı düşünüyorum. Tutsak Güneş kitabını bende merak ediyorum.
SilDün Ankara , bugün İstanbul ... Korkmuyorum kendim için 1 sn bile ama çocuklar için korkuyorum , sizler için , hele de eğitim alan kişiler için . Hiç bir ideoloji insan canından kıymetli değil , hani patlamadan sonra bağıran bir genç vardı ya , ona katılıyorum o kızın 1 dkna bile değmez hiç bir ideoloji .
YanıtlaSilMalesef zor durumdayız. Millet olarak bir bütün olmamız gerek ama hala tek bilek olamıyoruz. Hissizleşiyoruz. İstanbul da yaşamını yitirenlere Allah'tan rahmet diliyorum.
SilGüzel bir kitap yorumu olmuş gerçekten.Kitap yorumundan ziyade tatsız olaylar hepimizi üzmeyede devam ediyor. Ama inşaALLAH devam etmez. Ne yazıkki artık bu tür haberler yabancı gelmemeye başladı. Durum hiçte iyiye gitmiyor. Bir bombanın patlaması ve insanların ölmesi ne kadar normal olabilir ki ? >_<
YanıtlaSilTeşekkürler ederim .
SilYorumunuz için teşekkür ederim.
YanıtlaSilsüper bir yazı ve süper bir saptama bu. valla. çok iyi bağlamışsın. evet kitap ve gündem. bravo valla bu düşüncelerin için. bu yazını koycam bloguma yarın taam :)
YanıtlaSilDeep teşekkür ederim. Beni utandırdın.
Sil