26 Nisan 2016 Salı

Ezilenler- Fyodor Mihayloviç Dostoveyski

 Kitabın Adı : Ezilenler
Kitabın Yazarı:Fyodor Mihayloviç Dostoveyski
Kitabın Orjinal Adı:Unızhennye ı Oskorblyonnye
Kitabı Çeviren: Derya Serindağ


  Merhaba, 
  Biliyorsunuz. Dostoyevski hayranlığım çok uçlara ulaşmıştı. Bilhassa Suç ve Ceza kitabını okududuktan sonra iyice artmıştı. Şubat ayında okuduğum Yeraltından Notlar'dan sonra ayda bir Fyodor Amca'nın elini öperim diye düşünüyordum. Bu ay ise Ezilenler kitabını okumaya karar verdim.
  Aslına bakarsanız bu kitabını beğenmedim. Ee, Fyodor Amca ne demişler? "Dost Acı söyler." Büyük umutlarla başladığım bu kitabı çok da sevemedim. Sanırım ilk okuduğum Dostoveyski Romanı olsaydı. Fyodor Amca diye biri olmazdı benim için. 
  Amma velakin. Yinede fene bir roman değil. Ben çıtayı çok yükseltmiş olabilirim. Yinede en sevdiğim romanlar arasında yerini aldı.Yanlış anlamayın. Fyodor Amca'nın eserlerinin başarısının yanında bir tık geride kalıyor.

 Romanda yazarak geçinmeye çalışan Vanya adındaki yazarın gözünden anlatılmaya çalışmış. Dostoyevski, Vanya karakteriyle kendi geçliğini özdeştirdiğini düşünmekteyim. Fakat bu kitapta aşk da var. Hem de öyle bir aşkı sevdiği insan  için vazgeçilebilecek bir aşk anlatılıyor. Romantizm arayanlarınız için bulunmaz nimet. Ve olmazsa olmaz psikolojik tahlilleri bu romanda görmeniz mümkün. Bir genç kızın dünyasını ve psikolojisini anlayabilirsiniz. Tavsiye ediyorum.

Alıntılar:

"Yoksul olmak günah değildir ama, varlıklı olup da başkalarını küçümseyip kırmak günahtır."

Bir insanın cömertliği ne kadar büyük ve gürültülüyse, onda o kadar bencillik bulunur, hem de en iğrenç, en tiksindirici türdendir.

Gelecekteki mutluluk uğruna sonuna kadar acı çekmek , onu yeni sıkıntılar pahasına elde etmek gerek .Acı her şeyi temizler.İnsan da yaşamda çok acı çeker.

Kalbimin hiç de temiz olmadığını sanıyorum. Temiz olsaydı, nasıl hareket edeceğime karar verirdim.

Kör inançlara, hayatın gereklerine, mevkiye önem verdiğime bakmayın. Yaşadığım çevrenin kofluğunu biliyorum. Ama rahatım yerinde oldukça "evet efendim"ciliği bırakmam, sureti haktan görünerek bunları savunurum. Sırası gelince herkesten önce sırt çevirecek de ben olacağım. Yeni fikirlerinizi bir bir biliyor, hiçbirine özlerim duymuyorum. Buna lüzum da yok zaten. Hayatımda hiçbir hareketim için vicdan azabı duymadım. Rahatım bozulmasın - yeter bana! Benim gibiler sayılmayacak kadar çoktur; hepimiz huzur içindeyiz. Evrenin kuruluşundan beri varız biz. Günün birinde dünya batacak olsa biz gene üste çıkmanın yolunu buluruz. Hem biliyor musunuz, bizim gibi insanların ömrü uzun olur; buna hiç dikkat ettiniz mi? Seksen, doksan yaşına kadar yaşarız! Şu halde bizzat tabiat bizi korumaktadır. Khe-khe-khe!.. Ben yüzde doksanı bulmak isterim. Ölümü sevmem, korkarım ölümden... Ne şekilde öleceğiniz bilinmez ki... Şimdi bunları bırakalım. Şu zehir içen filozof coşturdu beni. Felsefe yerin dibine batsın! Buvons mon cher! Güzel kızlardan konuşuyorduk galiba... Ah, nereye?

Kalbimin hiç de temiz olmadığını sanıyorum. Temiz olsaydı, nasıl hareket edeceğime karar verirdim.

Ölmek nedir ki? Şimdi ölsem ne kadar sevinirdim! Oysa onsuz yaşamaya dayanamam! Ölümden de, dünyanın bütün işkencelerinden de daha beterdir bu!


26 yorum:

  1. son günlerde sıkı kitaplar okuyup sıkı filmler izliyosun. :) bi de, iyisin de mii, sessizsin biraz da :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok şükür iyiyim.Evet bu aralar çok sessizim.:)

      Sil
  2. Karar veremedim çok da beğenmediğini söylediğinde. Okusam mı okumasam mı kararsız kaldım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bende tavsiye edip etmeme arsında kararsız kaldım :)

      Sil
  3. Bence Dostoyevski'nin de bazı eserlerinin çok iyi olmaması normal birşey ve sonuçta hatasız kul olmaz.:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Elbette öle bir şey yok. Yorum için teşekkür ederim.

      Sil
  4. Kitap okumaya zaman ayıramasam da, sizlerin özenle yazdığınız kitap yorumlarını okuyunca, okumuş kadar oluyorum :) emeklerinize, gözlerinize sağlık <3

    YanıtlaSil
  5. Kitap tanıtırken, spoiler vermediğiniz için teşekkürler...

    YanıtlaSil
  6. Bir kitaptan ne alacağınız önemlidir. Hepimiz hakikate dair değerlerin peşindeyiz. Bazen bir deve yükü kitap okuruz da bir gram nasip alamayabiliriz. Her zaman Kuran'dan bir ayet bile buin diriltir bizi. Eğer bir kitap içerik olarak hakikatin özünü yansıtıyor da yazma sanatını estetik kalıplara dökebiliyorsa onda hem tebliğ, hem iletişim gücü var demektir. Sanatın ve estetiğin beslendiği tebliğ ve iletişimdir. Böylece irşad oluruz, böylece de irşa etme gücünü kendimizde buluruz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok güzel bir yorum yapmışsınız. Teşekkür ediyorum :)

      Sil
  7. Merhabalar.
    Açıkça itiraf etmeliyim ki, Dostoveyski'nin hiç bir kitabını okuyamadım. Sizin bu paylaşımınıza göre önce "Suç ve Ceza"dan başlamak gerekiyor. Tercüme de çok önemli sanıyorum. Herkesin okuyup da beğendiği bir kitabı kötü çevirisinden dolayı ben beğenmemiştim. Acaba okuduğunuz "Ezilenler" romanını pek iyi bulmadığınızın nedeni, çevirisinin iyi olmamasından kaynaklanıyor olabilir mi?

    Güzel ve değerli paylaşımınızdan dolayı kaleminize ve yüreğinize sağlık ve mutluluklar dilerim.
    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
  8. Suç ve cezadan sonra ben de bir başka kitabından lezzet alamadım hatta bitirmeden bırakmıştım. .sen bitirmişsin oysa..alıntılar güzel bu arada ellerine sağlık.

    YanıtlaSil
  9. Son yazıma bir bakıver canım ❤

    YanıtlaSil
  10. Kıskandığım kitap okuyucusu bloglarından bir tane daha. Kitap okuma hevesinizi, aktivitelerinizi deli gibi kıskanıyorum :)
    Suç ve ceza sanırım okumuştum lisedeyken. Eskiden aşırı okurum ama son 3-4 yıldır duraksama dönemindeyim :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim.
      Estağfurullah bazen bende duraksıyorum :)

      Sil
  11. Suç ve Cezayı yeni okudum, araya çıtır çerezler atıp klasiklerden devam edeceğim gene. bir sonraki Dostoyevski kitabımı yeraltından notlar olarak belirlemiştim, bunu daha sonralara atayım o zaman.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yeraltından Notlar kitabı benim favori kitabım.Diledigin kitaptan başla :).Ben çok seviyorum klasikleri :)

      Sil
  12. Dostoyevski'nin Ev Sahibesi kitabını okuyunca ben de aynı şeyleri düşünmüştüm. İlk okuduğum kitap o olsaydı bir daha şans vermem zordu. Ancak iyi ki Suç ve Ceza'yı okumuştum :D Belki henüz olgunluk dönemlerinde yazılmamıştır bu kitap, tıpkı Ev Sahibesi gibi... Bunu da göz önünde bulundurmak gerek. Güzel bir inceleme olmuş, keyifle okudum, teşekkürler. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ezilenler ilk kitaplarından o ihtimal de var. Ben teşekkür ederim :)

      Sil
  13. Emeğine ve yüreğine sağlık..
    Kadı kızında da kusur varmış derler ya ; bu da nazar boncuğu olsun ...
    Allah'tan benim gibi Orhan Pamuk'tan nefret etmedin ... Ben ilk kitabı Cevdet Bey ve Oğulları ile tanışıp söz verdim bir daha okumayacağım diye o derece soğudum...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bazı yazarlar öyle. Dediğin gibi.Yorum için teşekkürler :)

      Sil
  14. Yorumunu okuduğum son iki Dostoyevski kitabı da olumsuz eleştiri almış, şaşırıyorum.. Gerçi ben yazardan henüz sadece Suç ve Ceza'yı okudum ki o kitaptan sonra sanki adamın her kitabı Suç ve Ceza gibi muhteşem sanıyordum. Yavaş yavaş beklentilerim düşüyor ama yine de adam Dostoyevski yani :D Doğal olarak bir yazarın her kitabı aynı etkiyi yaratamıyor.. Yine de okumayı düşündüğüm kitaplardan.. :')

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben genel olarak çok seviyorum. Olabilir. Teşekkür ederim :)

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...