Küçük Prens - Bölüm 1

 Merhaba,
Belki hatırlarsınız Küçük Prens'i okuduğum sıralarda, yorumu kısa yazmıştım. Demiştim ki: "Şimdi kısa tutuyorum.Mart aynda bölüm bölüm yazacağım."gibi cümleleri yazmıştım.Mart ayında yazamadım. Nisanın sonunda ancak ilk bölümü yazabildim.
Küçük Prensi okumayanlara tavsiye edilmez zira bol spoiler var.



Hazır mıyız? Bence hazırız:

   Ah! Bu büyükler yoklar mı? İnsanın benliğini kör ederler. Düşüncelerini alırlar. Sonra zorlarlar bizi.Neden mi?Boa yılanlarının resmini çizmeyi bırakıp, daha çok tarih, coğrafya, matematik ve dil bilgisiyle ilgilenmemizi öğütlerler.Tıpkı pilota öğütledikleri gibi.Belki ressam olacakken semaları gezen ve çok iyi coğrafya bilen bir pilot oluruz. Hatta avukat, mühendis ve doktor oluruz.Ama asla bir şarkıcı, bir yazar yahut ressam olamayız.
    Hangimiz yaşamadık? 6 yaşımızdayken hangimiz çizdiği resimleri büyüklerine gösterip :"Bak! resmime güzel olmuş mu?" diye sormadık mı? Sorduk elbette sormaz olur muyuz.Ama cevaptan çok soruyla karşılaştık. Sorularla meşgul olduk.Bilakis beğenilmedi. Halbuki pilotun dediği gibi: "Büyükler hiç bir şeyi tek başına anlayamıyorlar, biz küçükler için onlara durmadan, tekrar tekrar açıklama yapmak o kadar yorucu oluyor ki." Malesef küçücük beyinimiz , boş konuşan büyüklere laf yetiştirmekte zorlanıp bitap düştü. Sonunda vazgeçtik ve onların istediği gibi matematik öğrendik. Sığ ezbere dayalı dil bilgisini hatmettik. Ama neyse ki, Pilot'un düşünceleri hiç değişmiyor ve çizdiği boa yılanı resmini  aklı başındaki büyüklere gösteriyor. Ama hep aynı yanıtı alıyor: "Bu bir şapka." sonra devam ediyorlar. Büyük sohbetlerine...

Şimdilik benden bu kadar. Diğer yazıları yazdıkça paylaşacağım.