Esaretin Bedeli

Vizyon Tarihi: 10 Mart 1995

Yapımı : 1994 - ABD

Tür : Dram ,  Polisiye ,  Suç

Süre: 142 Dak.

Yönetmen : Frank Darabont

Oyuncular : Morgan Freeman ,  Tim Robbins ,  Bob Gunton ,  William Sadler ,  Gil Bellows

Senaryo : Stephen King ,  Frank Darabont

Yapımcı : Niki Marvin ,  Liz Glotzer

Dikkat Spoiler içerir!!

Şaibeli bir şekilde karısını öldürmek suçundan Shawshank Hapishanesi`ne gönderilen bankacı Andy Dufresne (Tim Robbins), burada hiç alışık olmadığı bir hayat mücadelesi vermeye başlar. Hapishanede tanıştığı Ellis Boyd Redding (Morgan Freeman) ile aralarında mükemmel bir dostluk oluşur.

Shawsank Hapishanesi'nde dayak, işkence, tecavüz, her türlü durum yaşanmaktadır fakat Andy gene de hayata bağlı ve iyimserdir. Bu tutumu etrafındakileri de etkiler. Andy umutlu bakış açısıyla çevresindeki tüm mahkûmları, parmaklıklar arkasında bile özgür bir yaşam olabileceğine inandırır. Andy'nin bu çabalarına ortak olacak bir arkadaşı da olacaktır.

   Bu filmi izlemeyi sürekli erteledim durdum.Nihayet açıp izledim. Hayran kaldım.Muhteşem bir Senaryosu varmış. Neden Sürekli erteleyip durmuşum ki? Favori Filmlerim arasında yerini aldı. Ne kadar eski bir film olsa da bence görüntü kalitesi çok iyiydi.

  İşin garibi bu filmi evde ben hariç herkes izlemiş. Bir ben kalmışım. "Evde anne adam çok iyi rol yaptı. "Morgan Freeman heralde orada ünlendi". "Tim Robbins ne kadar yaşlanmış baksana" dedikçe ne kadar geride kaldığımı hissettim. Kısaca yazacaklarım size de bir hatırlatma olsun yoksa izlemişsinizdir.

 Filmde avukata karşı neden Andy savunma yapmadı. Neden uğraşmadı? Sonra Hapishane müdürü var tabi ki de bu adamı ilk gördüğümde anladım ne kadar haysiyetsiz biri olacağını. Güya dindarım diyerek güvenilir insan modeli çizmeye çalışmanın batı versiyonu olmaktan ileri gitmedi. Andy ama sonunda adamı tongaya düşürdü.

 Andy'nin kütüphane yapması çok güzeldi. Her yere lazım öyle bir kütüphane.

 Yalnız, Ben Andy'nin yerinde olsaydım .20 yıla yakın hapiste kalınca yeter artık gitmiyorum derdim.Adam gelir gelmez. Tünel kazmaya başlamış.Azimle bir tünel kazmak ve ardından da özgürlük.

 Ve tabii ki dostluk filmin kilometre taşlarından biriydi. Andy ve Ellis arasında geçen dostluk özgürlük sonrası da devem etmesi çok hoştu.

  Kafa mı kurcalayan bir nokta var. Cezaevi Müdürü'nün yaptığı yolsuzlukların üzerine geçiren Andy haksız kazanç elde etmiş olmadı mı? Parayı kendi hesabına değilde Müdür Bey'in dolandırdıklarının hesabına yatırsaydı daha iyi olmaz mıydı? Bunun haricinde filmde kafamı kurcalayan bir şey yoktu.

  Ben filmi beğendim. İzlemeyen varsa hala hemen izlesin....