Geri Dönüş ve Ramazan

Merhabalar,

    Size bir ara vereceğimi bile söylemeden aniden çekip gittim. Sadece bu da değil en sevdiğim ve tek hobim olan kitap okumamı bile yarıda bırakarak o lanet olası ders kitaplarına kendimi verdim. Otobüste o iğrenç ders notlarımla okula gittim ve geldim. Eve gelince de buralara hiç bakmayıp ertesi günkü sınavımla ilgilendim. Malumunuz hazırlıkta her hafta bir sınav oluyor. (Şunu da belirtmeliyim ki geçemiyorum.) Ama sınıftada kalmıyorum çünkü ben isteğe bağlı bir öğrenciyim. Bölüme devam edebileceğim. Bugün ise AÖF Adalet'in finallerinin son günüydü. Finallerim iyi geçti. Çok şükür. Ama o Medeni Hukuk -II dersine güvenmiyorum.




  Evet benim çalkantılı ders hayatım yüzünden bloga girmedim.Hatta bir çok bloga yorum yapamadım. Ama Yağmur Tozu artık tozu dumana katacak. Her gün başınızı ütüleyip. Her bir şeye bikbik yorum yapacağım.

  Benim için Ramazan ve tatil bu yıl aynı anda başlamış oldu. Bu yıl hiç teravih namazını kaçırmak istemiyorum. Bir de kuranı kerimi tamamını hatip etmek istiyorum. Sadece Arapça Kuran-ı Kerim okumak yeterli değil. Aynı zamanda mealide okuyacağım.

Bildiğiniz üzere blogumun başlığının hemen altında ve Sağ tarafta ki şeker kutucukta Necip Fazıl'ın kısa şiirlerini paylaşıyordum. Ramazan boyunca her gün iki adet ayet mealini sizlerle paylaşacağım. Özel olarak ayet paylaşmayacağım. Meali tevafuk-en  açıp nasibize düşen ayeti ilgili kısımlara yazacağım.

  Elbette bu kadarda değil her gün kitap okumayı da ihmal etmeyeceğim. Ayrıca bölümüm olan felsefe için hazırlığımı bu yaz bitirmek istiyorum. Yeri gelmişken itiraf edeyim. Lys puanım düşük gelince çok üzülmüştüm. Haftalarca her sabah ağladım. Bir sonraki sene hazırlanayım diye ama ailevi nedenlerden ötürü ailem imkanımızın  olmadığını söyledi.Ben de şehir dışında okumak istemiyordum.  Ankara'da ilgi alanlarıma en yakın bölümleri seçtim. Felsefe, tarih, ilahiyat, islami ilimler vs. Benim nasibım de Ankara Üniversitesi DTCF'ne çıktı. Ben kendimi hazır hissetmiyordum.Evet Felsefeyi seviyorum. Ama hep kendim gibi düşünen insanlarla konuşuyordum. Hatta bazen kafamın içindeki soruları onlara açamıyorudum. Açtığımda aman sende diye kestirip atıyorlardı. Kendi düşüncemi çevremdeki insanlara anlatamadıktan sonra benim düşünceme karşı olan insanlarla nasıl iletişim kuracağım diye kafamın içini yedim.Zaten dışarıdan gelen :"Neden Felsefe, İnancımıza aykırı (ama değil), ataması yok vs" gibi tepkiler yüzünden ağlamaklı halimden çıkıp üzüntü dolu bir döneme girdim. Kayıt döneminde "İsteğe bağlı Hazırlık Sınıfı Okumak İstiyorum "  seçeneğini seçtim. Bir de sonradan ne öğreneyim. Hazırlık sınıfı Gölbaşı Kampüsündeymiş. "Bir kere seçtim, hayatın gözü karaysa benimki daha kara "dedim. Aylarca Gölbaşına  gidip gelme amacım okulu dondurmadan 1 yıl boyunca bölümüme hazırlık yapmaktı.Ortamlarda İngilizce akademisyenlik için şart mart bir şeyler söyledim. 0 olan İngilizcem epey gelişti fakat geçemiyorum. Bu dönemde epey kitap okudum. Size 1 yıllık hayatımın özetini anlattım.

 Neyse Efendime söyleyeyim.Hazırlık sınıfını mecbur değilseniz okumayın. İnsanların önyargılarını da boşverin. Allah herkesin içini bilir deyin. Çünkü 1 yılıma maloldu. Ama bir sürü şey öğrendim. Bir gün İngilizce de öğreneceğim.

Ramazan-ı Şerifleriniz hayrolsun...