Merhaba Dostlar,
Bu yazıda Aristotelesin metafizik kitabının çok küçük bir parçasından bahsedeceğim. Metafizik bir çok kitaptan oluşuyor Ben burada sadece 1. Kitabın ilk sayfalarından bahsetmekle yetineceğim.
1. Kitap
1. Bölüm
Duyum, Deney, Sanat, Bilim, Bilgelik
Bütün insanlar, dogal olarak bilmek isterler diye başlıyor, Aristoteles. "Peki nasıl bilebiliriz?" ya da "Nasıl bilebiliriz?" gibi sorular akıla gelecektir bu yargıdan. Buna cevap olarak deney verilebilir. Ama deneye ulaşmak için yahut deneyimlemek için neye ihtiyacımız var.
Evet duyumlara ihtiyacımız var. Hatta şöyle bir hirarşi oluşturabiliriz. Bu hiyerarşi sayesinde bilme düzeylerini daha iyi kavrayabilmekteyiz.
Duyum → Hafıza→Deney →Sanat →Bilim
Duyumları hafızaya aktarılır. Beş duyu organı ile algıladığımız herşeyi hafızaya aktardıktan sonra, deney kısmına geliriz. Hafızaya aktarılan duyumlar deneyi oluşturmada yardımcı olurlar. Deneyse sanatı oluşturur. Sanat, tümeli yargılar, nedeni bilir. Bilimse faydaya yönelik bilgidir.
Bu hiyerarşiye baktığımızda gitgide artan şey aslında "niçin" hakkındaki sorunun cevabıdır.
Çünkü her düzeyde bilginin cevabı katlancaktır.
Sanat, kısmını biraz açacak olursak. Aristoteles günümüz sanat anlayışından bahsetmiyor. O zamanlar da Yunanlılar, sanata (tekhne)diyorlardı. Tekhne, bize bir işin teknik bilgisini veren ustalık gerektiren iş anlamına geliyordu. İki farklı tanım daha yapıldığında mutlaka anlayacaksınızdır. Zaten anlamışsınızdır da ben anlamadım. Belirli bir sonucu getirmeye yarayan usuller bütünü ya da deneyle kazanılmış bir dizi kavramdan bi nesneler sınıfına ilişkin tümel yargı.
Deney için duyusal verilere ihtiyacımız vardır. Aristoteles bu konu üzerinde sıkı sıkıya durur. Zira, duyusal verilerden hareketle bilimin meydana gelişi, bilimin ve konusunun aşkın dünyaya ait oldugunu ileri süren platonun eleştirisini de yapmış.
Deney olmaksızın kavrama sahip olan tümeli bilen, ancak onda içerilmiş bulunan bireyseli bilmeyen bir insan sık sık tedavi yanlışları yapılacaktır. Çünkü tedaviyi edilmesi gereken bireydir. Bununla birlikte bilgi ve anlama yetisisinin deneyden çok sanata ait olduğunu düşünür. Ve sanat erbabının deney sahibi kişilerden daha bilge olduğunu kabul ederiz ki bu bilgelik türü durumunda daha ziyade bilgiye bağlı olduğunu gösterir. Bunun nedeni bu birinci bilinmeyenlerin karşılık bilmeleri diğerini bilmelidirler. Çünkü deney sahibi insanların bir şeyin olduğunu bilip neden olmadığını bilmelerine karşılık ne için ve nedeni bilirler ustayı işçiden değerli sayarız. Çünkü usta işin neden yapıldığını bilir, işçiyse sorgulamadan kanıksayarak işini yapar. Usta kavrama sahiptir. Mimar ve inşaat işçisini düşünün lütfen...
Bir diğer husus ta özellikle sanatkarlar öğretibilrler, davranışı aktarabilirler, sadece deney sahibi bir adım öteye gitmedikçe deneyinin bilgisini yüceltemez. Sadece deney sahibi olarak kalır.
Yazacaklarım bu kadardı. Burada yazanlar kendi fikirlerim değildir. Ama çoğunlukla katıldığım fikirlerdir. Daha ayrıntılı bilgi için Aristoteles Metafizik 1. Kitap işinizi görecektir.
Bu tür kitaplar ağır geliyor bana, anlayamıyorum.
YanıtlaSilZaten ilk okumada anlaşılmıyor. Anlamak için en az iki kez okumak gerekiyor
SilAristo düşüncesi derin, içerik ve tanıtım için teşekkürler. Emeğine sağlık.
YanıtlaSilTeşekkür ederim
Sil