8 Aralık 2016 Perşembe

Empati - Adam Fawer





Herkese Merhaba,

Uzun zamandır kitap okuyamıyordum. Bu kitabı geçtiğimiz yaz başında okurum diye aldım, yazın sonunda okuyacaktım, kurban bayramında başladım, acayip bir hızla kitabı yarıladım. Malumunuz kitap 639 sayfa, acayip sürükleyici bir kitaptı. Konusu bilimle ve felsefe ile ilgili olunca beni daha da içine çekti. Tabii yazarı olasılıksız kitabından biliyordum zaten, okurken bana sanki kitap okumuyorum da film izliyorum gibi geldi. Kafamda karakterleri belli oyuncu kimlikleri koydum. Kafamda dönüyorlar hala. Kitabın her cümlesi ayrıca planlanmış cümlelerdi. Öyle ki bölümler bile titizlikle  yazılmıştı.



Kurgunun ardında derin araştırmalar gizliydi. Böyle güzel güzel okurken araya iki adet kitap sokuşturdum, onlarda son girdiğim kitaplar sonra okul telaşı sonra dersler, Şimdi diyeceksiniz bana hepimizin dersi var. Sizde haklısınız. Sonra elime alınca okuyamaz oldum. Canım kitap ikinci yarıda beni sarmadı. Ama kitabın ikinci yarsı ilk yarıdan heyecanlıydı bana bakmayın okuyun, okutturun.  En sonunda geçtiğimiz hafta sonu bitirdim. Şimdide yorumunu yazıyorum.

Arka Kapak :

Yaşamınızın kontrolü sizde değil!
Öyle olduğunu düşünebilirsiniz, ama yanılıyorsunuz.
Elbette ki kendi kararlarınızı kendiniz vermekte özgürsünüz.
Bu kitabı kapatabilirsiniz.
O sandalyede oturmaya devam edebilirsiniz.
Ya da gözlerinizi oymak gibi çılgınca bir şey yapabilirsiniz.
Ne isterseniz yapabilirsiniz.
Ama sorun şurada: Ne isteyeceğinizi kontrol edemezsiniz.
Her davranışınızı önceden belirleyen arzularınız ruhunuzun o
kadar derinlerine işlemiştir ki, onlara dikkat bile etmezsiniz.
Ve bu da sizi mükemmel bir köle yapar.
Bu nedenle, hayatınızı yaşamaya devam edin. Ne isterseniz yapın.
Sadece 'isteklerinizin' tümüyle sizin kontrolünüzde olmadığı
gerçeği üzerine kafanızı çok fazla yormamaya çalışın.

Edebiyat, Bilim Ve Felsefe Ruhunuza Akacak,
Okudukça Bağlanacak, Bağlandıkça Okuyacaksınız...
(Tanıtım Yazısından)
















Alıntılar


Yaşamınızın kontrolü sizde değil. Öyle olduğunu düşünebilirsiniz, ama yanılıyorsunuz. Elbette ki kendi kararlarınızı kendiniz vermekte özgürsünüz. Bu kitabı kapatabilirsiniz. O sandalyede oturmaya devam edebilirsiniz. Ya da gözlerinizi oymak gibi çılgınca bir şey yapabilirsiniz. Ne isterseniz yapabilirsiniz. Ama sorun şurada: Ne isteyeceğinizi kontrol edemezsiniz. Her davranışınızı önceden belirleyen arzularınız ruhunuzun o kadar derinlerine işlemiştir ki, onlara dikkat bile etmezsiniz. Ve bu da sizi mükemmel bir köle yapar. Bu nedenle, hayatınızı yaşamaya devam edin. Ne isterseniz yapın. Sadece 'isteklerinizin' tümüyle sizin kontrolünüzde olmadığı gerçeği üzerine kafanızı çok fazla yormamaya çalışın.

"Nereden geldiğinizi bilmeden, nereye gideceğinizi de bilemezsiniz. Bunu hatırlamaya çalışın, Dr.Glass."

Hepimiz dünyayı gerçekte olduğu gibi değil, kendi ön yargılı algılarımız vasıtasıyla gözlemleriz. Dolayısıyla gerçekten bilebileceğiniz tek şey kendinizsinizdir.

Ve intikam, haklı gerekçelere de dayansa, yine de bir günahtı.

Gerçek bir varlığın olduğunu ve yokluğun hiçbir gerçek varlığı üretemeyeceğini biliyorsak, bu ezelden beri bir şeyin olduğunun bariz bir gösterimidir; ezelden beri olmayanın bir başlangıcı olduğuna ve başlangıcı olanın da başka bir şey tarafından üretilmiş olması gerektiğine göre, mantığımız bizi bu kesin ve bariz gerçeğin bilgisine götürür: Ebedi, her şeye gücü yeten ve her şeyi bilen bir varlık olduğuna.

O kadar uzun zaman olmuştu ki... Onun ne kadar şahane bir duygu olduğunu neredeyse unutmuştu. Ama işte oradaydı: Sönmek üzere olan bir kamp ateşinin o sıcak, dumanlı ve insanın içini alabildiğine dolduran kokusu. Aşk.

En karanlık gecede bile yıldızlardan gelen bir ışık vardır.

Çekiliş için tık tık :)

33 yorum:

  1. En karanlık gecede bile yıldızlardan gelen bir ışık vardır...Bu alıntıyı aklımın bir köşesine yazdım😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen ben de çok begendim bu alıntıyı 😊

      Sil
  2. Ama dert etme ki, hem yazar ne demiş 'elbette ki kendi kararlarınızı kendiniz vermekte özgürnüsnüz. bu kitabı kapatabilirsiniz.' Üstelik araya iki kitapta sıkıştırdım diyorsun Yağmur. Açıkçası onları da çok merak ettim. Benim kitapta en çok ilgimi çeken şahsen; "Yaşamınızın kontrolü sizde değil. Öyle olduğunu düşünebilirsiniz, ama yanılıyorsunuz." Sözü oldu. Belki de şu aralar izlediğim ve okuduğum şeylerde kader kavramı fazlasıyla karşıma çıkıyor oluşundandır. Öyle ki geçenlerde takip ettiğim bir anime olan JoJo Bizarre Adventure'ın yeni bölümünü izlerken, bölümde bir fincan kırılmıştı. Kurguda bir nevi geçmişe yapılan zaman yolculuğu vardı. Çocuk geçmişe dönüp fincanı tekrar bir şekil dolaylı kırdırınca, şöyle bir söz geçmişti. 'Hayato, sen o fincanı kendi iradenle kırdığını düşünüyorsun. Ama zaten o fincan bir evvelki zaman diliminde kırıldığından kaderi yazılmıştı.' Kısaca sen istesen de, istemesen de o fincan öyle, böyle kırılacaktı demek istemişti. Bundan dolayı kitapta ki alıntıyı görünce, 'üst, üste geliyorlar Riv, işaret olmasın bu kitabı okumam için' diye aklımdan geçirdim bir. Şu an sekiz tane okunmayı bekleyen tap taze kitabım var, ama bunu da bir sonraki alışverişimin kararsızlar listesine aldım. ^^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında basit olarak olacağı varsa olur demek gerekiyor ama ışte bir çok etken var bu konuda bende şüphe etmeye başladım o animeyi bende seyretmek istiyorum Riv, bence başka bir işaret daha gerçekleşirse kitabı listeye ekle ama tabii sen bilirsin :)

      Sil
  3. Bu kitabı çok isteyerek aldığım halde elimde sürünmüştü ne yazık ki :( Güzel anektotlar olmasına rağmen hızlıca bitirememiştim :(

    YanıtlaSil
  4. Olasılıksızı okumuş ve çok beğenmiştim. Bu nedenle yazarın diğer kitaplarını da okumak istiyorum. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bende yazarın hayal gücünü beğeniyorum sırada oz var ;)

      Sil
  5. İnsana külli iradeden cüzi irade verilldiğine göre asıl mesele bu iradeyi kullanabilmekte. Neyi istediğimiz önemli değil, bizden ne istendiği önemli. Esas olan iyi bir insan olmak ve iyi bir insan olarak ölmek. Bu da bizim seçeneğimiz olmalı. Olmalı da bu şeytanın vesvesesinden nasıl kurtulmalı. Elimiz biraz çakır; yasak meyveye ulaşıyor olması bizim insan ve beşer oluşumuz. Bizim günahlara karşı zaaf bir duruşumuz. O halde hidayeti Allah'tan diliyeyim. Önce Kitap ne demiş, yol neymiş menzil neymiş onu öğrenelim ve hakikatin şuurunda olalım derim.

    YanıtlaSil
  6. merak ettiğim kitaplardan , sıra gelirse okunacak olanlardan ... sevgiler...

    YanıtlaSil
  7. Bu kitabı hep görüyorum..:)

    YanıtlaSil
  8. İnsanın her istediğini yapamayacağı bir gerçek ama iyiyi kötüyü seçecek kadar da bir aklı ve iradesi var. O sebepten arka kapakta yazılanlara pek katılamayacağım. Birisi intihar edip de sonra bunu birileri istediği için yaptım demeye hakkı olamaz misal.

    YanıtlaSil
  9. Olasılıksızı sevmediğim için bu kitabını okumadım :)

    YanıtlaSil
  10. Okumak için can attığım ama önceliği hep başka kitaplara verdiğim için kendime diyecek söz bulamıyorum :)

    İyi günler sevgiler ^^

    YanıtlaSil
  11. Bu kitabi yarim birakmistim ya yillar once.. yeniden baslayip ve bu kez bitiresim geldi su an, hoş bir yazi olmus:)

    YanıtlaSil
  12. bu kitabı okuyalı öyle zaman geçmiş ki bazı noktaları unutmuşuum bile. gerçekten hoş bir kitaptı. orijinal detayları vardı. alıntıların da hoş bu arada. ellerine sağlık :)

    YanıtlaSil
  13. Bu arada seni mimlemiş bulunmaktayım. Mim yazısına sayfamdan ulaşabilrisin. Kitaplı günler :)

    YanıtlaSil
  14. ben teşekkür ederim okuduğunuz için

    YanıtlaSil
  15. Adam Fawer'ın son kitabını okudum daha kısaydı bu kitaptan ve güzeldi gerçekten. Diğer iki kitabını okuyacağım en yakın zamanda. Bu yazıda iştahımı kabarttı açıkçası. Son kitabını da yorumladım sitemde ziyaret edersen sevinirim.
    ugurunhazinesi.blogspot.com

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bende şu an Oz kitabını okuyorum. Yorumunuz için teşekkür ederim.

      Sil
  16. Olasılıksız'a göre ağır gidiyor. Ama yine de okunmaya değer 😂

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet tabi olasiliksizin yerini tutamaz bana gore :)

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...