11 Eylül 2016 Pazar

İbnül Arabi - Fususul Hikem

Diriliş Dizi'siyle herkesin tanıdığı ibnül arabi'nin kitaplarını merak ediyordum. Ama bir türlü bulamıyordum. Ramazabdaki Kocatepe Fuar'ında Füsüsül Hikem kitabını bulup aldım. Öncesinde kendisine ait olmayan hayatını anlatan bir kitap okuyup burada paylaşmıştım zaten, buradan okuyabilirsiniz.




Ben Tasavvuf düşüncesine uzak bir insanım. İslam'ın tasavvuf inancına ters olduğunu düşünüyorum. Bir çok müslüman ise tasavvufun İslam ile çelişmediğini söylüyor ki zamanında bende böyle düşünüyordum. Ta ki Mevlana üzerinde düşünene kadar. İfadeler çelişkili geldi. Beyazıd Bistami'nin söylemleri üzerinde düşündüm. Tevhid inancımıza ters düştüğü sonucuna ulaştım. Bir kaç kişiye anlattığımda karşı çıktılar, zira Tasavvuf vesilesiyle çoğu insanın Müslüman olduğunu söylediler.Açıklamakta zorlanıyorum. Her dinde Tasavvuf var ama insanlar anlamak istemiyorlar. Sonra bende İnternet'ten ne bulursam okudum, Gazali ve İslam tasavvuf'unun kurucularından sayılan İbnül Arabi'ye merakım arttı ve kitaplarını alıp okudum. 

Okuduktan sonra kesinlikle vardığım sonuç değişmedi. İfadeler'in birbiriyle çelişkili olması yetmezmiş gibi bir de, Fususül Hikem'i Hz Peygamber (sav)'den aldığını iddaa etmesi, tüm Peygamberler ile bir araya gelmesi,Peygamber kıssalarında ki bozukluk ( örneğin: Hz İshak'ı kurban olarak anlatması, Halbuki Kuran-ı Kerim de Allah Hz. İsmail'i kurban kurban olarak Hz. İbrahim'den istemişti.)

Özellikle şu ifadeleri okuduktan sonra doğru olmasının imkanı olmadığına kanaat getirdim:


"Allah beni över, ben de Onu. O bana kulluk eder, ben de Ona,Bir halde ben Onu ikrar eder ve eşyadaki çokluk ve değişikliği görünce de inkâr ederim…"

Bu ifadelerden sonra Haşa çekip okumaya devam ettim. devam ettim çünkü eleştirip yazamam gerekiyordu. Bu kitap üerinde ilerde tez yazmayı planlıyorum. O yüzden burada ayrıntıya girmek istemiyorum.Lakin kitap içindeki söylemleri bugün birisi dese hatta İslam üzerine yıllardır araştırma yapan biri dese, akıl hastası ilan ederiz bu yüzdendir ki insanlar Kur'an okumalı ve hadis ilmini bilmelidir. Bilmediğimiz okuyup araştırmadığımız için; "Bir aklı evvel çıkıp Peygamberi rüyamda gördüm şöyle buyurdu" deyince inanıyoruz. Bilmiyoruz ki daha önce görmediğimiz insanları rüyada göremeyiz. Gerçekte yüzünü görmediğiz Hz. Peygamber neden gelip sana hadis rivayet etsin? Hadi onuda geçtim, Kur'an ve Hadislerde şöyle bir ifade yer almıyor:"Peygamber vefat ettikten sonra içinizdeki velilerin rüyalarına girip Allah katından mesaj iletecek" bu ve benzeri ifadeye hiç rastlamadım (ki kimse rastlamamıştır.) malesef halk arasında bu görüş mevcud.

Eser'e batı dünyası ise farklı bakıyor. Felsefi bir eser olarak değerlendiriyor. Özellikle varlıkla ilgili bölümlerde bu felsefeyi görebiliriz. Malesef eseri bir felsefi eser olarak incelemediğimiz için ve Dini bir kaynak olarak kabul ettiğimiz için düşünsel planda gelişmiyoruz. Din konusunda da gerileme yaşıyoruz.






13 yorum:

  1. Tamamen katılıyorum. Zamanında mesnevideki çelişkileri ve özellikle açık saçık hikayelerin maksadını sorguladığımda aldığım cevap aşağı yukarı aynıydı. Mana aleminde yazıldığı ve mevlana seviyesinde olmadığımız için anlayamadığımızı. Güler misin? Ağlar mısın? Canımı sıkan ise sorgularsan direkt selefi olduğunu düşünüyorlar. Rüyalara gelince daha önce görmediğimiz bir yüz olduğu için yerine bir yüz koyamıyoruz bu yüzden görenler genellikle yüzü yerine ışık huzmesi görür malum ben henüz göremedim ama dinlediklerimin çoğu böyle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Evet birde selefi diye damgalanma olayı var. Evet bir kaç kişi banada aynısını dediler "bir ışık". En yüce kitap Kuran'ı Kerim'i insan anlıyor ama bir mutasvufun yazdıkları ise hep mana aleminden geliyor.

      Sil
  2. Hayırlı bayramlar canım .

    YanıtlaSil
  3. Çevremde bende bu konularda "sivri" olarak tabir ediliyorum, fazla bulaşmıyorlar zaten artık, bir kaç arkadaşım hariç. Olmadığım şey kalmadı sayelerinde. :D
    Çok yol kat etmemiz lazım bu konularda. Yorumun ve yakaladığın noktalar çok başarılı, bende tasavvufa sıcak bakamıyorum açıkçası bir türlü, yani İslam tarihini, Kur'an'ı ve Hadisleri okuduktan sonra tasavvuf ile İslam'ı bir araya getirmek hiç mantıklı gelmiyor gerçekten. Dediğin gibi felsefi açıdan insana fayda sağlayabilecek sözler elbette vardır ama İslam'i açıdan baktığımızda ben çok sakıncalı buluyorum. Dediğin gibi insanımız da sadece o açıdan değerlendirdiği için bizi uyuşturuyor, ileri götüreceğine geri götürüyor gibi geliyor bana da.

    YanıtlaSil
  4. ne kadar güzel yazmısşınız, elinize sağlık, sevgiler:)

    YanıtlaSil
  5. Tasavvufa çok sıcak baktığımı söylememe gerek yok sanırım. Fakat günümüzde tasavvuf diye önümüze sürülenler ne kadar doğru onu araştırmak lazım.

    Tesettür ve namaz Kur'an-ı Kerim'de açıkça ayetlerle emredilmiştir. Buna itiraz eden dinden çıkar. Fakat daha namaz kılmayan ve tesettürsüz insanlar tasavvuf hakkında ahkam kesmektedir.

    El İbriz isminde bir kitap okuyorum. Ben bu kadar tasavvufu sevmeme rağmen anlayamadığım o kadar mevzu oldu ki. Mantıkla çözmek mümkün değil. Ben bunu anlayamıyorum deyip üzerinde durmamak lazım.

    Çelişkiden bahsetmişsin. Bunun için sana şunu söyleyebilirim ki bunlar dikkat edilirse farz olan şeylerde değildir. Mesela hanefi mezhebiyle şafi mezhebinde namazın kılınışlarında farklılıklar vardır. Bazı hadislerden ikisi de farklı anlamış ve öyle ictihat etmişlerdir. İkisi de doğrudur.

    Kur'an-ı Kerim'i baştan sona okuduğumuzda orada da farklı gibi görünen şeyler vardır. Bir kafir okusa -ki görüyoruz eleştirilerini- pek çok şey bulur ama biz mantığımızla, aciz aklımızla değil imanımızla okuyoruz. İnanmak böyle bir şey işte.

    Sana acizane bir tavsiyede bulunmak isterim. Bu işlere bulaşma bence. Kitapları oku ve bir kenara koy. Belki bir gün daha farklı düşünebilirsin ve pişman olabilirsin. Bir söz vardır. İnsan inanmadığı şeyden mahrum olur diye.
    İman o kadar latif bir şeydir ki, elimizden uçup gidebilir.

    YanıtlaSil
  6. Bu arada ben bu kitabı okumadım. Yazdıklarım genel olarak tasavvuf ve tarikatla ilgilidir.

    YanıtlaSil
  7. Sevgili Yağmur tozum,dün akşam alimlerimizin ve evliyalarımızın eserlerinin son zamanlarda oldukça popüler(!) olduğunu,eserlerin bilgisi az veya gerektiği gibi olmayan kişiler tarafından tercüme edilip bir çok anlamın ve kavramın ve asıl alimin ne demek istediğini anlayamayan kişiler tarafından piyasaya sürüldüğünü ve bu durumun okuyucu için de eseri insanlarla buluşturanlar için de çok çok riskli ve tehlikeli olduğunu duydum.

    Biz burada belki de hata yapıyoruz,bu tür eserler ve büyük alimlerimizi anlamak için ne gerekli bilgiye ne de olması gereken anlayış ve kafa yapısına sahibiz,demek istediğim onların eserlerini anlar gibi okumaya çalışmamız bile hata onlar hakkında konuşmak bile dünkü konuşmadan sonra girişilecek bir şey olmadığı kanaatine vardım.
    İnsanların herşeyi kolayca hazmedeceğini veya algılacağını düşünmemiz bile cahilliğimizi gösterir.
    Cahilliğimizi kabullenmediğimiz sürece de bu durum gittikçe vahimleşecek.
    Fususul Hakem eseri bu kadar ince bir eser değildir anladığım kadarıyla (Cubbeli Hoca)eseri okumayadevam ettiğini ve içindeki sırları tam olarak henüz anlayamadığını söyledi (bu arada hiç bir hocanın taraftarı vs değilim,dedikleri çok mantıklı geldiği için buraya aktarmak istiyorum)okumaya incelemeye de devam ettiğini vurguladı.
    Bir insanın kapasitesi derinliği ilmi bilgisi Allaha karşı olan duruşu ve ilişkisi bile bu eserleri anlamakta etkilidir.
    Sana önerim bu kitabı okumamış say ve yayını da kaldır çünkü bu zatların seviyesine bizim ulaşmamız mümkün olmayacak kardeşim..
    Keşke tam olarak ne demek istediğimi anlatabilseydim,görüyorsun ya,biz bu devrin insanları herşeyi anlayabilir herşey bizim için yazılmış kanaatindeyiz ama öyle değil..alimlerimiz günümüzde bile bir çok eser ve alim ile ilgili ihtilafa ve fikir ayrımına düşerken bizim bir avuç bilgimizle onlar hakkında konuşmamız tamamen ters bir durumdur.
    Yüreğini öpüyorum kardeşim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sende kendi pencerene gore haklısın ben herşeyi hemen anlayacağımı da idi aa etmiyorum. Kitabı anlayarak okumak için yazdım farklı bir görüş olarak burada yer alıyor, sende haklısın ama yukarıdaki alintilari her yerde aynı, kitabın farklı cevirilerinide okuyup yorum olarak gireceğim inşaallah bu benim aydınlatmak istediğim bir olgudur.Neden biz insanlar Allah'ın ayetlerini anlıyoruz da, Efendimiz (sav) sünnetini uyguluyoruz da, insanların en güzelleri sahabeyi anliyoruzda neden alimlere gelince is değişiyor? Neden onları anlamıyoruz.? Bu zatın sözlerinin hepsi yanlış demiyorum. Ama şu su noktada imana sakıncalıdır demem kötü değil.
      Malesef yayını kaldiramam, iyi niyetli olduğunuzun farkındayım.Bu yazdığım yazı yönlendirme yazısı değildir.insanları gelenek üzerinden eleştiri yapmasını sağlamaktır.
      Bende sizin yüreğinizi öpüyorum....

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...