28 Şubat 2017 Salı

KARARSIZLIK

Uzun zamandır buralarda değildim. The Legend Of The Blue Sea yorumumla size bir göz kırpıp buralardan yine uzaklaştım.
Kendimle ilgili kişisel kararlarımda genellikle kararlı olan ben geçtiğimiz yıl büyük bir kararsızlık sürecine yakalandım adeta böcekler beni ısırıyormuş gibi hissettim.  Özellikle Eylül Ekim Kasım ve Aralık ayında bu kararsızlık halim beni iyice soğuk çekilmez bir insan yaptı. Günlerce düşündüm hatta bazen önümde ki yıllatda yaptığım seçimlerin bana ne getirisi olcağını hesaplamak uğruna uyku düzenimi mahvettim.

Kendime sürekli şu soruyu sordum: "NE İSTİYORUM?" Bu sorudan o kadar çok bunaldım ki yeni bir hobi edinmeye başladım. Youtube kanalıma videolar yüklemekle uğraştım. Final Dönemi geldiğinde bu süreçteniyice usanmış bir insan olarak derslerime çalışmak için, zevk aldığım tüm işlerden feragat edip 16 adet dersin sınavlarına çalışmaya başladım. ( 8 ders Adalet 8 ders Felsefe) O kadar ağır geldi ki bu kadar ders ezberlenecek hazmedilecek o kadar çok şey vardı ki? Bir Salı günü Fakülteden erken çıktığım bir gün dedim ki artık karar verip çalışacağım, Hemde çok çalışacaktım. Okulun kapısından çıktım ve tam karşımda duran Adliye binasına baktım 5 yıl sonra orada olacağım dedim. Çocukluk hayalimde buydu aslında bir savcı olmaktı.O an aylar süren kararsızlım bitmişti tamamen kendine olan güvenim tam gelmesede aslında hala kendime güvenim yok da neyse  o da başka bir yazınını konusu olsun.  Eve geldiğimde kağıda iki bölümünde bana faydalarını zararlarını yazdım gerçi zarar yoktu, hangisi daha faydalı olacağını mukayese ettim. Kararımı verdim.
DGS'ye çalışıp bu sene geçeceğim bu yıl kazanacağım dedim. İşte o zamandan beri sosyal medya ve bloga çok vakit ayırmıyorum. Arada dizi izliyorum. Tek eğlencem o yani kendimi onunla ödüllendiriyorum ama içimde bir şüphe var. Ya yine başarısız olursam diye korkuyorum.

Epeydir de kitap okumuyorum okuduğum kitaplarıda

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...